Mualla Öztekin
Mıstık Uzaylılara Karşı
Mıstık sabah yatağında yatarken yüzüne bir şey düşmüş ve Mıstık onu görünce "Demek sen geldin!" demiş. Gelen Mıstık'ın en yakın arkadaşı Fıstık'mış. Mıstık'ın arkadaşı bir kuşmuş. Mıstık, "Neden kapıyı çalarak girmedin?" diye sormuş. Fıstık, "Acele etmemiz gerek, başımız büyük belada!" demiş. Mıstık endişe ile "Ne oldu, ne belası?" demiş. Fıstık, "Tüm Dünya yeşil renkli birileri geldi. İsimleri de bir değişik, 'Tuzaylı'ydı galiba." demiş. Mıstık çok şaşırmış, "Ne yani uzaylılar Dünya'ya mı gelmiş?"
Fıstık: "Evet. Her yeri ele geçiriyorlar!"
Mıstık hemen ayağa kalkmış, "Onları durdurmalıyız, burası bizim Dünya'mız!" demiş. Mıstık hemen evinden dışarı çıkmış. Fıstık da onunla birlikte çıkmış. Çıkar çıkmaz karşılarında uzaylılar her yerdeymiş. Mıstık ve Fıstık onlarla konuşmaya çalışmış ama hiçbiri onları dinlememiş. "Sormaya devam edelim, dünya kadar uzaylı var, içlerinden biri bizi dinler belki." demiş Fıstık. Uzaylılar insanların evine girip yerleşiyormuş, marketlerdeki her şeyi yiyorlarmış. Bir tane Uzaylı üzgün duruyormuş. Mıstık koşarak o uzaylının yanına gitmiş. "Neden üzgünsün?" demiş Mıstık.
Uzaylı, "Bizim dünyamızı değişik türden böcekler bastı, biz de buraya geldik. O böcekleri dünyamızdan kovabilirdik ama Kraliçe Mariya yüzünden buraya geldik." demiş. Mıstık ve Fıstık çok şaşırmış. Mıstık kafasını kaşıyarak düşünmüş. Ve aklına bir şey gelmiş. "Ben sana yardım edebilirim." demiş. Uzaylı, "Nasıl edeceksin, ben denedim olmadı." demiş. Mıstık, "Size planı anlatacağım ama bana yeşil boya, çubuk ve büyük ayakkabılar bulun, acele etmeliyiz. Bu saydıklarımı getirin ve benim evimde buluşalım." demiş. Yarım saat sonra Mıstık'ın evinde buluşmuşlar. Mıstık'ın planı söyleymiş: "Beni yeşil boya ile boyayacağız, sonra yeşile boyadığımız çubukları bacaklarım, yeşile boyadığımız ayakkabıları da ayaklarım olarak kullanacağız." Fıstık ile uzaylı çok beğenmiş bu fikri. Mıstık dev bir uzaylı gibi olmuş. Hemen Kraliçe Mariya'nın yanına gitmişler.
Mariya bunu görünce çok korkmuş, tüyleri kirpi gibi diken diken olmuş. "S - s - siz kimsiniz?" demiş.
Mıstık sesini kalınlaştırarak "Ben uzaylıların atasıyım, buraya hataları düzeltmeye geldim. Uzaylılar bana baştaki kraliçenin işini düzgün yapmadığını ve onlara bıraktığım toprakları kraliçenin böceklere bıraktığını söyledi." demiş. Kraliçe Mariya kekeleyerek "B - b - ben s - sadece işimi yapıyordum." demiş. Mıstık sakin bir şekilde, “Böceklerin size yaptığını insanlara yapıyorsunuz. Bu hiç hoş değil, biraz empati kurun!" demiş. Kraliçe Mariya bir süre düşünmüş ve yaptığının kötü olduğunu anlamış. Ayağa kalkmış ve tüm uzaylıları çağırmış. Yaptıklarının kötü bir şey olduğunu söylemiş. Uzaylılar dağıttıkları tüm şeyleri toplamaya yardım etmişler. Sonra da "ufo"larına gitmişler. Mıstık çok mutlu olmuş fakat uzaylı arkadaşı vedalaşmadan gittiği için üzülmüş. Ama tekrar buluşabileceklerini düşünmüş. Fıstık ile birlikte evlerine gitmişler ve uzun süre dinlenmişler.