Mehmet Mete Göğüş

Mıstık sabah yatağında yatarken yüzüne bir şey düşmüş. Ve Mıstık onu görünce “Demek sen geldin!” demiş. Aslında Mıstık'ın başına düşen içinde hayali arkadaşının olduğu sihirli bir lambaymış. Bu arkadaşın adı Rede imiş. Rede biraz sinirli, kırmızı renkte bir hayaletmiş. Onu gören Mıstık kafasına düşen sihirli lambanın etkisiyle sonrasında bayılmış. Gözlerini açtığında kendisini bir su parkında bulmuş. Burası dev bir su balonunun da olduğu, üzerine binince bir saat kayabildiğiniz mavi su kaydıraklı bir parkmış. Hayalet Rede onu buraya getirmiş. Ve ona bazı görevleri yapması gerektiğini, eğer görevlerini tamamlarsa evine gidebileceğini söylemiş. Rede ona bir görev vermiş. Su parkındaki kavga edenleri ayırmasını istemiş. Mıstık kargaşayı önleyince ilk görevini tamamladığı için ödülünü almaya gitmiş. Bu ödül dünyanın en büyük balinası Solo isimli lacivert bir balina imiş. Solo kocaman bir buz dağına benziyormuş. 2. görevi Solo ile bir yanardağa gitmekmiş. Kayaların geldiği bir heyelanı durdurma görevini de arkadaşı Solo'nun yardımları ile önlemeyi başarmış.
Nasıl mı başarmış?
Gelen kayalara Solo su fışkırtarak onların geri dönmesini sağlamış. Tabii ki bu görevin de bir ödülü varmış. Bu ödül de yanına arkadaş olarak verilecek olan, ağzından ateşler çıkaran, koca kanatlı, korkunç bir ejderha imiş. Son görevinde de bir madene gitmişler. Bu maden üzerinden rayların geçtiği, frenleri tutmayan trenlerle doluymuş. Yeni görev bu trenleri durdurmakmış. Ejderha kanatlarını kullanarak trenlerin durmasını sağlamış. Böylece tüm görevlerini başarı ile tamamlayan Mıstık kendisini yatağına geri gönderecek olan Sincap Lere ile portala girerek yatağına geri dönmüş. Ve gördüklerinin gerçek bir rüya olduğunu anlamış.