Elif Neva Günaslan

Mıstık ile Macera

Mıstık yatağında yatarken yüzüne bir şey düşmüş. Mıstık onu görünce "Demek sen geldin!" demiş. Yüzüne düşen bir kuş tüyüymüş ve gelen de en iyi arkadaşı Macera adlı bir kuşmuş. Macera'yla "Ejderhalar Ülkesi"ne gideceklermiş Mıstık ile Macera'nın ilk olarak tehlikeli dağlardan geçmeleri gerekiyormuş. Dağ çok fırtınalıymış. Dağda öyle bir rüzgâr esmiş ki ağaçlar bile uçup gitmiş. Hatta Dünya bile uzayda uçup gidecekmiş. Mıstık ile Macera dağları geçmeyi başarmış. Nasıl mı? Tabii ki uçan bir ağaca atlayıp ağacın sağına soluna ağırlıklarını vererek yön verdiler. Sırada vahşi orman vardı. Orada hayvanlardan kaçmak çok zormuş. Oraya vardıklarında ilk olarak onlara bir ayı saldırmış. Sonra kaplanlar, aslanlar... Mıstık ve Macera kendilerini korumaya çalıştılar. Mıstık azıcık dans etti ve bunun çok işe yaradığını fark etti. Bunu Macera'ya söyledi ve vahşi ormandan geçtiler.

Sırada "Bataklık Şehri" vardı. Orada herkes çok dikkatli olmalıydı. Oraya giderken birkaç demir parçası buldular. İşlerine yarar diye demirleri aldılar. Oraya vardıklarında az kalsın bataklığa düşüyorlardı. Macera'nın aklına bir fikir geldi. Oradaki ağaçlardan kayık yapabilirlerdi ve aldıkları demirler çok işe yarayacaktı. Demirlerden balta yapıp baltayla ağaç kesip bir kayık yapıp "Bataklık Şehri"ni geçebilirlerdi. Ve bunu yaptılar ve "Bataklık Şehri"ni geçtiler.
Ve "Ejderha Ülkesi"ne varmışlar. Ejderhalar festival yapıyorlardı. Her ejderha ateşleri ile farklı şekilde hareketler yaptılar. Sonra onları gördüler.
Onlar "Zararlı mı, zararsız mı?" diye baktılar. Zararsız olduklarını anladılar. Onlar da festivale katılmak istediklerini söylediler ve izin verdiler. Festivalde değişik değişik hareketler yaptılar. Ejderhalar Mıstık ile Macera'yı sevmişlerdi.
Gitme zamanı gelince Ejderhalar Mıstık ile Macera'ya güvenli bir yol gösterdiler ve yol için yiyecek verdiler. Mıstık ile Macera güven içinde evlerine döndüler.