Ayşe Feyza Kılıç
Mıstık ile Çevreci Kuş
Mıstık sabah yatağında yatarken yüzüne bir şey düşmüş ve ""Demek sen geldin!"" demiş. Bu her zaman penceresine konan güzel kuşun tüyüymüş. Bu kuşu daha önce yerdeki çöpleri taşıyıp çöpe atarken gördüğünden ona ""Çevreci Kuş"" adını vermiş.
Fakat kuşu ilk kez böyle heyecanlı görmüş. Kuş sürekli çırpınıyor odadaki eşyaları dağıtıyormuş. Odayı dağıtmış, ardından evi, daha sonra bütün mahalleyi birbirine katmış.
Mahalleli bu haylaz kuşu yakalamak için tuzaklar hazırlamış. Mıstık kuşun neden böyle davrandığına anlam veremiyormuş, daha sonra kuşun bir sorunu olduğunu anlamış.
Fakat mahalleli kuşa çok kızmış. Ve onu tuzaklara doğru kovalamaya başlamışlar. Kuşu sonunda yakalamışlar ve bir kafese kapatmışlar. Mıstık kalabalığa kuşu tanıdığını, onun bir sorunu olduğunu anlatmaya çalışsa da kimse ona kulak asmıyormuş. Tek düşündükleri kuşa verecekleri cezaymış. Bu sırada Mıstık'la kuş göz göze gelmişler. Kafes birden pırıl pırıl parlamaya başlamış. O kadar parlamış ki kalabalık tartışmayı bırakmış, kafese odaklanmış. Fakat ışık o kadar parlakmış ki kimse gözünü açamıyormuş. Sadece Mıstık bakabiliyormuş. Mıstık bu durumu fırsat bilerek hemen kafesin kapağını açmış. Kuş dışarı çıkmış, kalabalık gözlerini açmış ve kuşun onlara bir şey anlatmak istediğini anlamışlar. Kuş uçmaya başlamış, kalabalık ise onu takip ediyormuş. Ormana kadar gelmişler. Meğerse ormanda büyük bir yangın başlamış. Kalabalık yangını görünce itfaiyeye haber vermiş, bir yandan da söndürme çalışmalarına başlamış. İtfaiye gelmiş ve yangını söndürmüş. Mıstık ve kalabalık çok mutlu olmuş. Kuş neşeyle uçuyormuş. O olaydan sonra insanlar kuşa teşekkür etmek için ormana hâkim yüksek bir ağaca çok güzel bir yuva yapmışlar ve ormanın koruyucusu olarak onu seçmişler.